Wednesday, September 26, 2012

Erenköy Bahçe, son durum.

Yaz başından beri, işte son durum,işte son durum.. anlatırım diye bir sürü resim çekip duruyorum bir türlü yazamıyorum.

Neyse şimdi yavaştan başlıyorum o zaman:-) Şöyle 4 ayı bir özetleyeyim :-)


24 Nisan- Çilek,Karakafes,Melisa ve Lavanta

Blitz'i Nisan'da yapmıştık. Duvarın yanında ki yaklaşık 20 m2'lik alanı sebze bahçesi olarak seçmiştik ve ön bahçeden kesilen şimşir yapraklarıyla malçlayıp fidelerimizi şaşırtmıştık. Fidelerin bir kısmı İpek Hanım'ın çiftliğinden siparişle getirmiştik. Bir kısmını da(Bakla, fasulye,mısır,mercimek) organik diye bildiğimiz tohumlardan çimlendirerek elde ettik.

Nisan sonu gibi sebzeler boy atmaya başladı. Refik'in bahçeden getirdiğimiz Karakafes otu ve Melisalar yerlerine alıştı. Bunlara, ben bir de Zeytinburnu tıbbi bitkiler bahçesinden getirdiğim lavanta,misk adaçayı ve
İstanbul kekiğini ekledim.



Baklalar
Mayıs sonu gibi baklalar ve fasulyeler çiçek vermeye başladı. Mayıs, benim ve Halil Ağabey'in bahçeyle en çok ilgilenebildiği ay oldu.

Apartman halkı pek girişmedi doğrusu. Uzaktan izlemeyi tercih ettiler nedense. Bir de "Mithat Bey, ne zaman sebze yiyoruz?" gibi bekleyişteydiler.

Sulama için apartmanın arkasında daha önce açtırılan kuyu suyunu kullandık. Bahçe tam anlamıyla coşmaya Mayıs ayında başladı.








Hügel Kültür'ün üstünde domates ve patlıcan fidanları. Yan tarafta
kışdan kalma ıspanaklar tohumluk için bekliyor

Hügel kültür oldukça verimli bir alan oldu diyebilirim. Üstünde ne kadar fidan varsa güzelce serpildi.

Bitkiler büyümeye başladıkça, bahçedeki en kalabalık yiyicilerden salyongoz abilerlerle tanışma fırsatı bulduk. Ne matrak daha önce salyongozlara sevgiyle bakarken artık  bahçeden dolayı bakış açım değişti. Adamlar durmaksızın fidanları yiyebiliyorlar. Patlıcan ve domateslere pek dokunmadılar ama fasulye ve baklaları, bir rahat bırakmadılar. Ben de önce kül sonrada tuzla karşı hucuma geçtim:-)



Şifalı bitkiler havuzu
Bahçede bazı bitki yerlerini insan yaşamına ve ışığa göre ayarlamıştık. Ne yazık ki çoçukların toplarını hesaba katmamıştık. Şifa havuzundaki  Gümüş düğme,Biberiye ve Lavantayı top darbelerinden mort olmuş durumda buldum. Çocuklara her ne kadar anlattıysam da aralarından anlamayanları top atışlarına devam ettirdiler. Buradaki kalanları da uygun bir zamanda başka yerlere kaydırmayı düşünüyorum.
Kuzey köşedeki şifalı otlar; Melisa'nın keyfi yerinde,Lavanta da fena değil

Ağustos sonuna geldiğimizde bahçede durumlar değişti. Benim işlerin yoğunluğu,Halil Ağabeyler'in 3 haftalık tatile gitmesi bahçenin başıboş kalmasına yol açtı. Aslında bitkiler hemen durumlarını belli ediyorlar.




Neyse bu sene patlıcan dışında pek sebze yiyemedik ama sebze ve şifalı otlar dışında çok yıllıklarda kayıp yok henüz.Bu aralar sebzelerden tohum alıp saklama denemelerine başladım.Aynı zamanda bu sene ki diğer Permablitz bahçeleri ve arka bahçe için kışlık tohumlar çimlendirmeye başladım. Yaparak öğrenmek gibisi yok. Bakalım bu tohumlardan ne kadarını yeşertebileceğim.

Haziran'da aldığım Ispanak, Eylül'de aldığım domates, sırık,çalı fasulye tohumları.


.


6 comments:

  1. mitadım, çok güsel özetlemişsin bahçemizdeki durumu:) bahçeden topladığımız patlıcanlarla minik karnıyarık yemeği yaptığımızı da belirtmek isterim:) tamam super sebzeler yetiştiremedik bu sene ama olsun, öğreniyoruz işte bir şekilde...
    senin bidik bidik tohum ayıklamaların, bu tohumları çimlendirme çabaların, önümüzdeki senelerde daha verimli bahçeler yapacağımızın işaretleri bence...salyangozlar ve çocukların topları olsa bile...
    uygulamalar yapmaya ve yazmaya devam(bu kadar ara verme;)

    ReplyDelete
  2. teşekkürler canım, vazgeçmek yok:-)

    ReplyDelete
  3. mithat, süper bir çalışma olmuş :) çok da güzel anlatmışsın. daha sık yazmalısın.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Teşekkürler Yasemin'cim:-) Elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

      Delete